
Akdeniz dünyasının en büyük antik kentlerinden birisi Efes...
Bu görkemli kentte binlerce yıl sonra tekrar ortaya çıkartılan "Yamaç Evler", Avusturya Arkeoloji Enstitüsü
öncülüğünde yeni bir teknolojik uygulamayla dünya mirasına kazandırılıyor.
Doğanın yok edici etkisine açık olan antik evlerin korunması, bugüne kadar çözülememiş
bir sorun olarak kalmıştı.
Efes antik kentinin eşsiz bütünlüğü içinde, Yamaç Evler'in önemi,
sanki ikincil bir düzeye sahipmiş gibi görünüyor. Hiç kuşku yok ki, kenti gezen bir meraklının içine girdiği
yoğun arkeolojik hava, bilgisel yoğunluğu da beraberinde getiriyor. Sıra Yamaç Evler'e geldiğinde
ise, insan bilgi bakımdan yeterli bir doyuma ulaşıyor. Bu nedenle Yamaç Evler, Efes'in görkemi karşısında
pek öne çıkmayabiliyor. Oysa tüm Akdeniz Bölgesi'nde, çoğu Efes kadar olmasa da, epeyce önemli antik kent var; ama,
Ord. Prof. Dr. Krinzinger'in de dediği gibi, "Yamaç Evler'in bir benzeri yok" Fritz Krinzinger 1940 doğumlu,
Avusturyalı bir bilim adamı. 1995 yılından beri Efes'te bilimsel sorumluluk taşıyor. 1998 yılından
başlayarak da, Efes'teki kazının başkanlığını yürütüyor. Efes'ten önce, 25 yıl
İtalya'da kazılar yapmış. 1989'dan beri de Avusturya Viyana Üniversitesi'nde "ordinaryüs profesör" unvanıyla
görev yapıyor.
Yamaç Evler; Helen ve Roma çağlarından kalma Efes kentinin merkezinde bulunuyor ve günümüzde
burası, Kuretler Caddesi şeklinde adlandırılıyor. Cadde, iki yüksekçe tepenin (kuzeyde Panayır
ile güneydoğuda Bülbül dağları) arasına yerleşmiş. Roma döneminin varlıklı üst sınıf
yaşantısını günümüze taşıyan ve eşsiz mimarlık eserleri olarak kabul edilen evler,
cadde ile tepelerden birinin yamaçları arasında kurulmuş. Caddenin o çağdaki adının Embolos
olduğu sanılıyor.

Yamaç Evlerin üzerindeki yeni örtü içten neredeyse fark edilmiyor. Dışarıdan bakıldığında
ise, yaklaştıkça küçülen bir çatı şeklinde tasarlanmış. Özgün durumlarında, iki veya üç
katlı evlerin bulunduğu Embolos semti ve cadde, devlet agorası ile ticari agorayı bağladığından,
Helen-Roma çağlarında Efes kentinin atardamarıydı.
Krinzinger, evlerin serüvenini kısaca
şöyle özetliyor; "Yamaç Evler, 1960'lı yıllardan başlayarak ortaya çıkartılmaya başlamış
ve ilk kez, Yamaç Ev 1 adı verilen, çok parçalı bütün kazılmıştı. Burasının toplam
alanı, yaklaşık 3.000 m2'ydi. Ortaya çıkarılan altı tane tek katlı ev, M.Ö. 1. yüzyılda
inşa edilmiş ve arazinin yükseltisine uygun biçimdeki dört taraçaya yayılmıştı. Bu, en eski
dönem evlerin üstünde daha sonraları yeniden inşa edilmiş bir peristil evin (ortası avlulu ev) kalıntıları
çok iyi korunmuştu. Öyle ki, birkaç katlı olmasına rağmen, onarımı yeniden yapılabilmişti.
Kazılardan elde edilen bilgilere göre, daha sonra Erken İmparatorluk döneminde bu yapı tarzı bırakılmış,
ama, yerine 1.400 m2'lik bir alanı kaplayabilen gösterişli bir yapı inşa edilmişti."



|